HESAPLI DİŞ BUĞDAYI

Biz anneler ne kadar geleneklerine bağlıymışız. Buna bir de modayı ekleyince abartmada da sınır tanımaz olmuşuz. Altıncı ay kınası, diş buğdayı, birinci yaş, ikinci yaş… Tabi işin içine bir de eğlence girince olayı düğün evi kıvamına taşıyabiliyoruz.

Her şeyin fazlası zarar olduğunu fark etmiyoruz. Bu cümleme bahane de hazır: ”gözü kalmasın!”

İkinci kızımın ilk dişi çıktı. Yukarıda söz ettiğim gibi konu komşuya dost düşman herkese bunu müjdelemezsem olmazdı! Artık teknoloji çağı sayesinde tanıdıklara yaptıklarımızı göstermek yetmez bütün dünya marifetlerimizi görmeliydi. Benim gibi düşünen neler zaten bu önemli günün kutlamasında neler yapılır yazmışlar. Onların deneyimine bakınca ortaya bildiğin bir düğün evi çıktı.

Maddi masraf ile hesaplamalarıma göre 10 çocuğu bu kış gününde rahat giyindirirdin ki bizim bebekler “anne bana niye diş buğdayı yapmadın” diye kendini ezik hissetmez. Ayakkabısı eski olduğunu okulda arkadaşına göstermemeye çalışan bir öğrenci annesine “anne benim yeni ayakkabım neden yok” diye sorabilir.

İşte aklımda deli soruların olduğu bir yerde nefis diğer yerde vicdanın çeliştiği bir arada kaldım. Sonuçta böyle zamanlar elimize bir kez geçiyordu. Ya yapardık ya da yapmazdık. Ama bir gün “keşke yapsaydık” dememek için eğlenmek için böyle bir şey yapmaya karar verdim. Bu konuda da kendime bir bütçe belirledim. Çok maliyetli olmayacak abartıdan uzak sadece sevdiklerimle eğlenmek amacıyla yaptığım bir etkinlik olsun istedim.

Sadece yakınlarımızı çağırdığım –toplasan on kişi değil- bir beş çayında diş buğdayını yaptık. En çokta masayı süslemek için harcadığımız zaman çok eğlendik. Bir ürün ortaya koymanın heyecanı vardı. Bu sürede en büyük yardımcım kardeşim Büşra oldu. Yaş pasta ve süslemede marifetlerini sergilediği bir alan oldu. Sadece bir beş çayı için beş saatlik yoldan gelen diğer kardeşim Dudu’yu da unutmamak lazım tabi…

Yedik içtik eğlendik. Öyle abartıyla magnetler, diş buğday tabakları, bardakları masa örtüsü balon çerçeve gibi insanı para harcatmaya yönelik işlerden oldukça kaçındım. Bu cimrilikten değil o parayı daha ihtiyacı olana verebilirsiniz.

Lütfen hanımlar bu alanlarda dozu kaçırmayalım. Kapitalist sistemin bebeklerimiz üzerinden bizi gereksiz sömürmesine izin vermeyelim.

Sevgilerimle

Naime Bekmezci / www.heykadin.com

Gazeteci